Kullanmadığınız bıçağa ne olur? Paslanır öyle değil mi? Kullanmaya devam etmek istiyorsanız onu düzenli olarak bilemeniz gerekir.
Elli, altmış yaşına gelip yoga çalışmak için acaba geç mi oldu diyebilirsiniz. Zihninizin bir yanı, ” ilerlemek istiyorum,” derken öbür yanı duraksar. Zihninizin duraksayan yanı hangisi?
Beden belli bir yaştan sonra bozulmaya yüz tutar; ve buna karşı bir şey yapmazsanız kan daha önce ulaştığı yerlere ulaşamaz olur. Asanalar kanı uzuvların uç kesimlerine ve bedenin derinliklerine ulaşarak oraların beslenmesini sağlar, böylece hücreler sağlıklı kalır. Ama derseniz ki ” Hayır ben yaşlandım,” kan dolaşımı doğal olarak zayıflamaya başlar. Yağmur olmazsa kuraklık ve kıtlık olur; yoga yapmazsanız, yani bedeni sulamazsanız, onda şifa bulmaz misali kuraklık ve kıtlığa razı olmuşsunuz demektir.
Bedeni sulamak varken neden kuraklığa razı gelesiniz ki? Onu sulama imkânınız hiç kalmasa neyse. Fakat elinizde bu imkan varken onu değerlendirmek gerektiğine hiç kuşku yok. Bunu yapmamak saldırgan güçlere davetiye çıkarmak savunma güçlerini geri çekmek demektir. Hastalık saldırgan güçlerdendir, içsel enerji de savunma gücü. Yaş ilerledikçe savunma güçleri zayıflar ve saldırgan güçler kuvvetlenir. Hastalıklar böyle girer bünyeye. Yoga yapan beden istihkâmlarını takviye eden kale gibidir, böylelikle hastalık suretindeki saldırgan güçler ciltten içeri giremez. Hangisini tercih edersiniz? Yoga savunma gücünü uygun değer düzeyde tutmanızı sağlar, bu da sağlık olarak tanımladığımız şeydir.
B.K.S Iyengar